top of page

7244 SAYILI TORBA YASA HÜKÜMLERÄ°NÄ°N  Ä°Åž HUKUKU KAPSAMINDA DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMESÄ°

25/04/2020

GÄ°RÄ°Åž

Dünya genelinde ortaya çıkan COVID-19 Salgını nedeniyle Dünya SaÄŸlık Örgütü tarafından 02.03.2020 tarihi itibariyle küresel risk seviyesi "çok yüksek" olarak derecelendirilerek "Uluslararası Kamu SaÄŸlığı Acil Durum" ilan edilmiÅŸ ve bu kapsamda gerekli önlem ve tedbirlerin hayata geçirilmesi için dikkat ve özenin gösterilmesi gerektiÄŸi hususu vurgulanmıştır.

 

10.03.2020 tarihinden itibaren ülkemizi de ciddi ÅŸekilde etkisi altına alan COVID-19 salgını nedeniyle yasa koyucu ve yürütme tarafından çok sayıda düzenlemeler yürürlüÄŸe konmuÅŸtur. Bu kapsamda salgının ekonomik ve sosyal hayata etkisini azaltmak amacını taşıyan 7244 Sayılı Yeni Koronavirüs (COVID-19) Salgının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Torba Yasa”) 17.04.2020 tarihli ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 

Torba yasada özellikle çalışma hayatına etki eden önemli düzenlemelere yer verilmiÅŸ olup bu bilgi notunda düzenlemelerin iÅŸ hukukuna etkileri deÄŸerlendirilmiÅŸtir.

 

DeÄŸerlendirmelerimize konu olan hususlar bakımından salgın hastalıkla mücadele sürecinde ek tedbir kararlarının alınması ve yeni düzenlemelerin yapılması da ihtimal dahilindedir. Bu baÄŸlamda, yeni geliÅŸmelerin ortaya çıkması halinde beyan edilen görüÅŸlerde deÄŸiÅŸiklik olabileceÄŸi, mevcut düzenlemeler kapsamında farklı hukuki görüÅŸlerin de bulunduÄŸunu dikkatinize sunarız.

 

 

I. Ä°Åž HUKUKUNA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N YAPILAN DÜZENLEMELERÄ°N GENEL KAPSAMI

Torba yasanın gerekçesinde de ifade edildiÄŸi üzere kanunun amacı, salgının vatandaÅŸların ve toplum saÄŸlığı ile ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve bertaraf etmektir. Bu nedenle, kanun maddelerinin yorumlanmasında birincil olarak bu amaç göz önünde tutulmaktadır. Ä°kincil olarak ise mevcut Yargıtay içtihatları ve öÄŸretideki görüÅŸler dikkate alınmaktadır.

 

Bu bilgi notunda, torba yasa ile hüküm altına alınan ve çalışma hayatına önemli ölçüde etki eden ve aÅŸağıda belirtilen dört maddenin hukuki sonuçları deÄŸerlendirilmektedir:

  • Madde 2 – Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışmaya iliÅŸkin usul ve esaslar düzenlenmiÅŸtir.

  • Madde 7 – 4447 Sayılı Ä°ÅŸsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen Geçici 24. Madde ile nakdi ücret desteÄŸi düzenlenmiÅŸtir.

  • Madde 8 – 4447 Sayılı Ä°ÅŸsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen Geçici 25. Madde ile kısa çalışma ödeneÄŸine iliÅŸkin usul ve esaslar düzenlenmiÅŸtir.

  • Madde 9 – 4857 Sayılı Ä°ÅŸ Kanunu’na eklenen Geçici 10. Madde ile iÅŸveren ve iÅŸçi yönünden süreli fesih yasağı düzenlenmiÅŸtir.

 

II. MADDE 2 -SÜRE UZATIMI, TOPLANTI ERTELEME VE UZAKTAN ÇALIÅžMA

Torba yasanın “süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma” baÅŸlıklı 2. Maddesi[1] ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Ä°ÅŸ SözleÅŸmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iÅŸ sözleÅŸmelerinin yapılması, toplu iÅŸ uyuÅŸmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta iliÅŸkin süreler 17.04.2020 tarihinden itibaren üç ay süre ile uzatılmıştır.

 

Anılan maddede sayılan iÅŸlemler bakımından yasa ile getirilen bir yasak söz konusu olmayıp bu iÅŸlemler bakımından doÄŸrudan bir süre uzatımı öngörülmektedir. Bu nedenle, madde hükmünde sayılan hususların anılan üç aylık dönem içerisinde yapılmasına engel bir durum söz konusu deÄŸildir. Bir diÄŸer ifade ile, bu dönem içerisinde sendika tarafından yetki baÅŸvurusunda bulunulması, kesinleÅŸmiÅŸ yetkinin bulunduÄŸu hallerde toplu iÅŸ sözleÅŸmesi görüÅŸmelerinin yürütülmesi ve sözleÅŸmelerin bağıtlanması mümkündür.

 

Toplu iÅŸ uyuÅŸmazlıklarının çözümüne iliÅŸkin getirilen süre uzatımı düzenlemesinin yargılama faaliyeti devam eden uyuÅŸmazlıkları kapsamadığını belirtmekte yarar vardır. Yargılama faaliyeti devam eden uyuÅŸmazlıkların ertelenmesi veya uzatılması söz konusu deÄŸildir. Anılan düzenleme, özellikle resmi arabulucu ve hakem gibi aÅŸamalarda süre uzatımı öngörmektedir.

 

CumhurbaÅŸkanı, anılan üç aylık süreyi bitiminden itibaren üç aya kadar uzatmaya yetkilidir.

 

III. MADDE 7 - NAKDÄ° ÜCRET DESTEĞİ

Torba yasanın 7. Maddesi ile 4447 Sayılı Ä°ÅŸsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen Geçici 24. Madde[2] ile nakdi ücret desteÄŸinin ödenmesine iliÅŸkin usul ve esaslar düzenlenmiÅŸtir.

 

Anılan geçici maddenin Ä°ÅŸsizlik Sigortası Kanunu’na eklenmiÅŸ olması, söz konusu düzenlemenin sadece iÅŸ kanuna tabi çalışanlar bakımından geçerli olmadığını, 5953 Sayılı Basın MesleÄŸinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 854 Sayılı Deniz Ä°ÅŸ Kanunu ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi çalışanlar bakımından da geçerli olduÄŸu anlamını taşımaktadır.

​

1. Nakdi Ücret DesteÄŸinden Yararlanma KoÅŸulları

Nakdi ücret desteÄŸinden yararlanmanın koÅŸulları, kanunun yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihte çalışan iÅŸçiler bakımından ve 15.03.2020 tarihinden sonra iÅŸ sözleÅŸmesi feshedilen iÅŸçiler bakımından olmak üzere iki ayrı ÅŸekilde düzenlenmiÅŸ bulunmaktadır:

 

Kanunun yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarih itibariyle iÅŸ sözleÅŸmesi bulunan iÅŸçiler bakımından nakdi ücret desteÄŸinden yararlanabilmek için aÅŸağıda sayılan dört ÅŸartın bir arada gerçeklemesi gerekmektedir:

  • 4857 Sayılı Kanun’un Geçici 10. Maddesi uyarınca iÅŸveren tarafından ücretsiz izne ayrılmış olmak,

  • Kısa çalışma ödeneÄŸinden yararlanamıyor olmak,

  • SGK’ya 01, 04, 05, 06, 12, 14, 20, 29, 32, 35, 39, 52, 53, 54 veya 55 no.lu belge türlerinden bildirilmiÅŸ olmak,

  • Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluÅŸundan yaÅŸlılık aylığı almamak.

Kanunun amacı göz önüne alındığında, kanunun yürürlük tarihinden önce iÅŸveren tarafından tek taraflı ücretsiz izne çıkartılan ve kanunun yürürlük tarihi itibariyle ücretsiz izin hali devam eden iÅŸçiler bakımından yukarıda belirtilen ilk koÅŸulun gerçeklemiÅŸ olduÄŸunun kabulü uygun görülmektedir.

 

Ayrıca, iÅŸveren tarafından yapılan kısa çalışma baÅŸvurusunun kabul edilmesine raÄŸmen gerekli prim ÅŸartlarını saÄŸlamadığı gerekçesiyle kısa çalışma ödeneÄŸine hak kazanamayan iÅŸçilerin koÅŸulları taşımaları ve iÅŸveren tarafından ilgili dönem için eksik gün gerekçelerinin 4857 sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesi kapsamında verilen ücretsiz izin olarak güncellenmesi halinde, ücretsiz izne ayrılan süre kadar nakdi ücret desteÄŸi ödemesi yapılacaktır.

 

Ä°ÅŸveren Tarafından Öncelikle Kısa Çalışma BaÅŸvurusunda Bulunulması Zorunlu Mudur?

Kanunda belirtilen ikinci ÅŸartın amacının mükerrer ödemelerin önüne geçmek olduÄŸu anlaşılmaktadır. Kanunda belirtilen “yararlanamamak” ÅŸartının hem iÅŸveren tarafından kısa çalışma baÅŸvurusu yapılmadığı durumları hem de kısa çalışma ödeneÄŸinden yararlanmak için gerekli ÅŸartların saÄŸlanamadığı durumları ifade ettiÄŸi kanaatindeyiz. Zira, kısa çalışma baÅŸvurusu iÅŸveren tarafından yapılması gerekmektedir ve iÅŸçilerin resen kısa çalışma baÅŸvurusu yapmaları mümkün deÄŸildir.

 

Kısa çalışma ödeneÄŸi aylık brüt ücretin yaklaşık %60’ına tekabül etmektedir. Öte yandan, nakdi ücret desteÄŸi kanunda günlük 39,24.-TL olarak sabit ücret ÅŸeklinde düzenlenmiÅŸtir. Dolayısıyla, her iki ödenek arasındaki ücret tutarında ciddi fark olduÄŸu tartışmasızdır. Bu sebeple, kısa çalışma koÅŸullarının saÄŸlanıyor olmasına raÄŸmen iÅŸveren tarafından baÅŸvuru yapılmaksızın doÄŸrudan ücretsiz izin uygulamasına geçilmesi halinde iÅŸçinin iÅŸverene karşı ileri sürülebilecek bir hakkı olup olmadığı hususu gündeme gelmektedir.

 

Torba yasada, iÅŸverenin öncelikle kısa çalışma baÅŸvurusu yapması gerektiÄŸi, kısa çalışma baÅŸvuru ÅŸartlarının mevcut olmaması halinde ücretsiz izin uygulamasına geçilebileceÄŸi yönünde bir zorunluluk öngörülmemiÅŸtir. Dolayısıyla, iÅŸveren, kısa çalışma baÅŸvurusu yapmaksızın doÄŸrudan ücretsiz izin uygulamasına geçme konusunda serbest kılınmıştır.

 

Öte yandan, bu konuda farklı hukuki görüÅŸlerin olduÄŸunu da ifade etmekte yarar vardır. DiÄŸer bir görüÅŸe göre, ÅŸartları mevcut olmasına raÄŸmen iÅŸveren tarafından kısa çalışma ödeneÄŸine baÅŸvurulmaksızın tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına geçme hakkını kullanması kötü niyet teÅŸkil edecektir ve bu sebeple iÅŸçi iÅŸ akdini haklı nedenle feshedilebileceÄŸi gibi aradaki ücret farkını iÅŸverenden talep edebilecektir.

 

Yasada iÅŸveren yönünden bir zorunluluk öngörülmemiÅŸ olduÄŸundan, iÅŸveren uygulamasının her halükârda kötü niyetli olmayacağı, somut olayın özelliklerinin nazara alınarak karar verilmesi gerektiÄŸi görüÅŸündeyiz. Bu baÄŸlamda önemli olan husus, iÅŸverenin 4857 Sayılı Kanun’un 5. Maddesine aykırı hareket edip etmediÄŸinin tespitidir. ÖrneÄŸin, aynı iÅŸletmede çalışan iÅŸçilerin bir kısmı bakımından kısa çalışma baÅŸvurusu yapılması, bir kısmının ise tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkartılması durumunda iÅŸverenin bu ayrımı haklı kılacak geçerli bir neden ortaya koymaması halinde, bu durum, iÅŸçi bakımından iÅŸ akdinin haklı nedenle feshedilmesi sonucunu doÄŸuracaktır. Her ne kadar 4857 Sayılı Kanun’a eklenen Geçici 10. Madde ile iÅŸçinin feshi hakkı sınırlandırılmış ise de iÅŸverenin haklı bir nedeni olmadığı bu ihtimalde, yasanın yürürlükte bulunduÄŸu dönem içerisinde de iÅŸçi tarafından sözleÅŸmenin feshedilmesi mümkündür. Zira, bu durumda iÅŸçi tarafından sözleÅŸmenin feshedilmesindeki neden ücretsiz izin uygulaması deÄŸil, iÅŸverenin eÅŸit davranma borcuna aykırılık teÅŸkil eden uygulamasıdır. Aksi halde, yani, iÅŸverenin bu ayrımı haklı kılacak geçerli bir nedenin bulunması durumunda ise iÅŸçinin bu sebeple haklı fesih imkânı olmayacağı kanaatindeyiz.

 

15.03.2020 tarihinden sonra iÅŸ sözleÅŸmesi feshedilmiÅŸ bulunan iÅŸçilerin nakdi ücret desteÄŸinden yararlanabilmeleri ise aÅŸağıda sayılan üç koÅŸulun bir arada gerçekleÅŸmesine baÄŸlıdır:

  • 4447 Sayılı Ä°ÅŸsizlik Sigortası Kanunu’nun 51. Maddesi uyarınca iÅŸsizlik ödeneÄŸi almaya hak kazanma koÅŸullarını saÄŸlayacak ÅŸekilde iÅŸ sözleÅŸmesinin 15.03.2020 tarihinden sonra feshedilmiÅŸ olması,

  • Ä°ÅŸsizlik ödeneÄŸinden yararlanamamak,

  • Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluÅŸundan yaÅŸlılık aylığı almamak.

Birinci koÅŸul, iÅŸ akdinin iÅŸveren tarafından bildirimli olarak feshedildiÄŸi durumlarda ve iÅŸçinin haklı nedenle feshi ile iÅŸverenin haksız fesih hallerinde de gerçekleÅŸmiÅŸ sayılacaktır. Ayrıca, belirli süreli iÅŸ sözleÅŸmelerinin kendiliÄŸinden sona ermesi durumunda dahi bu ÅŸart gerçeklemiÅŸ olacaktır. Öte yandan, iÅŸçi tarafından sözleÅŸmenin haksız nedenle feshedilmesi halinde veya iÅŸverenin haklı nedenle sözleÅŸmeyi feshetmesi durumunda ise bu ÅŸart gerçekleÅŸmeyecektir.

 

Torba yasa ile iÅŸverene kanunun yürürlük tarihinden itibaren 3 ay süre ile fesih yasağı getirilmiÅŸ olduÄŸundan, yukarıda belirtilen ÅŸartın gerçekleÅŸmesi için, sözleÅŸmenin iÅŸveren tarafından 15.03.2020 tarihi ile kanunun yürürlüÄŸe girdiÄŸi 17.04.2020 tarihleri arasında feshedilmiÅŸ olması gerekmektedir. Öte yandan, torba yasa ile iÅŸçi yönünden getirilen feshi yasağı yalnızca ücretsiz izin uygulaması ile sınırlı olduÄŸundan kanunun yürürlüÄŸe girmesinden sonra iÅŸçi tarafından sözleÅŸmenin baÅŸkaca haklı bir sebebe dayanılarak feshedildiÄŸi hallerde de iÅŸçinin nakdi ücret desteÄŸinden yararlanabileceÄŸi kanaatindeyiz.

 

Ayrıca, 4447 sayılı Kanunun 50/IV Maddesi doÄŸrultusunda daha önce hak ettiÄŸi iÅŸsizlik ödeneÄŸi süresini dolduruncaya kadar iÅŸsizlik ödeneÄŸi tekrar baÅŸlatılanlar, 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, ödemenin bittiÄŸi tarihten itibaren nakdi ücret desteÄŸine hak kazanacaklardır.

 

2. Nakdi Ücret DesteÄŸine BaÅŸvuru

Ä°ÅŸ sözleÅŸmesi devam eden iÅŸçiler bakımından nakdi ücret desteÄŸi iÅŸveren tarafından ücretsiz iznin verildiÄŸi ayı takip eden ayın 3’üne kadar https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi internet adresi üzerinden yapılacaktır.

 

Bildirimi yapılan iÅŸçiler için ilgili aya ait Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinde/Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinde eksik gün nedeninin, “28-Pandemi Ücretsiz Ä°zin” olarak seçilmesi gerekmektedir.

 

5510 sayılı Kanunun Ek-9 Maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 günden fazla sigortalı çalıştıranlar ise bu durum deÄŸiÅŸikliÄŸini, ücretsiz iznin verildiÄŸi ayın sonuna kadar aynı eksik gün koduyla Sosyal Güvenlik Ä°l Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkezlerine bildirmelidirler.

 

BaÅŸvuru esnasında, iÅŸçinin ücretsiz izne ayrıldığı gün sayısı, iÅŸçinin T.C Kimlik Numarası, IBAN numarası ve cep telefonu bilgileri iÅŸveren tarafından SGK’ya bildirilecektir.

 

15.03.2020 tarihinden sonra iÅŸ sözleÅŸmesi feshedilen ve hali hazırda iÅŸsizlik ödeneÄŸi baÅŸvurusunda bulunmuÅŸ kiÅŸilerin ise tekrar baÅŸvuruda bulunmalarına gerek bulunmamaktadır. Ä°ÅŸsizlik ödeneÄŸi baÅŸvurusuna raÄŸmen bu ödeneÄŸe hak kazanamayan kiÅŸilerin nakdi ücret destek ödemeleri Ä°ÅžKUR tarafından resen gerçekleÅŸtirilecektir.

 

15.03.2020 tarihinden sonra 4447 sayılı Kanunun 51 inci maddesi kapsamında iÅŸ sözleÅŸmesi feshedilen ancak iÅŸsizlik ödeneÄŸi baÅŸvurusunda bulunmayanların ise https://esube.iskur.gov.tr/ internet adresinden veya e-Devlet üzerinden iÅŸsizlik ödeneÄŸi baÅŸvurusunda bulunmaları halinde nakdi ücret desteÄŸi ödemeleri Ä°ÅžKUR tarafından gerçekleÅŸtirilecektir.

​

3. Nakdi Ücret DesteÄŸinin Kapsamı

Torba yasada, yapılacak nakdi ücret desteÄŸi günlük 39,24.-TL olarak belirlenmiÅŸ ve damga vergisi haricinde baÅŸkaca bir kesinti yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Nakdi ücret desteÄŸi ödemesi bir ay içerisinde en çok 30 gün olmak üzere yapılacaktır. Birden fazla iÅŸyerinde çalışırken, bu iÅŸyerlerinden 4857 sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesi kapsamında ücretsiz izne ayrılanlar adına iÅŸverenler tarafından bildirilen prim ödeme gün sayıları toplanacaktır. Bu kiÅŸiler adına 30 günden eksik kalan gün sayısı kadar nakdi ücret desteÄŸi ödenecektir. Ä°lgili ayda toplamda 30 gün ve üzeri prim bildirimi yapılması durumunda, bu kiÅŸiler nakdi ücret desteÄŸine hak kazanamayacaklardır.

 

Ä°ÅŸveren tarafından ayın belirli günlerinde ücretsiz izin uygulamasına geçilmesi durumunda, iÅŸçinin fiilen çalıştırıldığı döneme ait ücretler iÅŸveren tarafından ödenecek, ücretsiz izinli sayılan günlerde de günlük nakdi ücret desteÄŸi Ä°ÅžKUR tarafından iÅŸsizlik sigortası fonundan karşılanacaktır.

 

Geçici 24. Maddenin üçüncü fıkrasında, 5510 sayılı Kanuna göre genel saÄŸlık sigortalısı veya genel saÄŸlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduÄŸu kiÅŸi kapsamına girmeyenlerin, 5510 Sayılı Kanun’un 60. Maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel saÄŸlık sigortalısı sayılacakları ve genel saÄŸlık sigortası primlerinin de aynı ÅŸekilde iÅŸsizlik sigortası fonundan karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu madde kapsamında SGK tarafından tescili yapılan kiÅŸilere ait genel saÄŸlık sigortası primleri, Ä°ÅžKUR tarafından SGK’ya aktarılacaktır.

​

4. Ä°ÅŸverenlere Yönelik Ä°dari Yaptırım

Ä°ÅŸveren tarafından ücretsiz izin uygulamasına geçildiÄŸi bildirilerek nakdi ücret desteÄŸinden yararlandırılan iÅŸçinin fiilen çalıştığının tespiti halinde, Geçici 24. Maddenin ikinci fıkrası ile iÅŸverene idari para cezası öngörülmüÅŸtür.

 

Anılan hüküm doÄŸrultusunda iÅŸverene, fiilen çalıştırılan her iÅŸçi bakımından, çalıştırılan her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin iÅŸlendiÄŸi tarihte geçerli olan aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır. Ayrıca, haksız ve yersiz olarak ödenmiÅŸ olan nakdi ücret desteÄŸi ödeme tarihinden itibaren iÅŸleyecek yasal faizi ile birlikte iÅŸverenden tahsil edilecektir.

 

Ä°dari para cezasının uygulanmasında çalışma ve iÅŸ kurumu il müdürlükleri yetkili kılınmıştır.

​

IV. MADDE 8 - KISA ÇALIÅžMA ÖDENEĞİNE Ä°LÄ°ÅžKÄ°N USUL VE ESASLAR

Torba yasanın 8. Maddesi doÄŸrultusunda 4447 Sayılı Ä°ÅŸsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen Geçici 25. Madde[3] ile kısa çalışma ödeneklerinin iÅŸverenin beyanı doÄŸrultusunda derhal ödeneceÄŸi, uygunluk tespitinin tamamlanmasının beklenmeyeceÄŸi hüküm altına alınmıştır.

 

Söz konusu hüküm, Torba Yasa’nın 17. Maddesi gereÄŸince 29.02.2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 17.04.2020 tarihinde yürürlüÄŸe girmiÅŸtir.

 

Kısa çalışma baÅŸvuru sürecinin hızlandırılarak hak kayıplarının önüne geçmek maksadı ile yapılan düzenleme, uygunluk denetiminin hiç yapılmayacağı sonucunu doÄŸurmamaktadır; ilerleyen süreçte her bir baÅŸvuru açısından uygunluk denetim iÅŸlemleri tamamlanacaktır.

 

Ä°ÅŸveren tarafından kuruma sunulan hatalı bilgi/belge nedeniyle fazla ve yersiz kısa çalışma ödeneÄŸinin yapıldığının tespiti halinde, yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte iÅŸverenden tahsil edilecektir. Bu durumda, iÅŸyeri faaliyeti önemli ölçüde azalmamış olmasına karşın iÅŸverence baÅŸvuru yapılarak kısa çalışma ödeneÄŸinden yararlanılması durumunda iÅŸveren idari para cezası ile karşı karşıya kalacaktır.

 

Kanun koyucu, uygunluk denetiminin tamamlanmasının ardından kısa çalışma ödeneÄŸinin haksız ve yersiz olarak ödendiÄŸinin tespiti durumunda iÅŸveren yönünden bir yaptırım öngörmüÅŸ, iÅŸçi yönünden bir düzenleme getirmemiÅŸtir. Kısa çalışma ödemeleri Ä°ÅžKUR tarafından doÄŸrudan iÅŸçilerin banka hesabına yapılmakta olduÄŸundan iÅŸverenden yasal faizi ile birlikte tahsil edilecek olan fazla ve haksız ödemelerin iÅŸçiye rücu edilip edilemeyeceÄŸi tartışması gündeme gelmektedir. Bu konuda, kısa çalışma baÅŸvurusu iÅŸveren tarafından yapıldığından ve iÅŸçinin resen talebi söz konusu olmadığından iÅŸverenin rücu imkânı olmadığını söylemek mümkündür. Zira, baÅŸvuru esnasında gerekli bilgi ve belgeler de iÅŸveren tarafından kuruma sunulacağından, bu belgelerin hatalı olmasının iÅŸverenin kusurundan kaynaklı olacağının kabulü ile iÅŸverenin iÅŸçiye rücu imkanı olmadığı sonucuna varılmaktadır.

 

Öte yandan, iÅŸçinin iÅŸverene yanıltıcı veya hatalı bilgi vermesi nedeniyle kısa çalışma ödeneÄŸinin fazla ve haksız ödenmesi durumu söz konusu ise bu halde, iÅŸverenin iÅŸçiye rücu hakkının söz konusu olabileceÄŸi göz önüne alınarak her somut olayın özellikleri nazara alınarak deÄŸerlendirilmesi uygun olacaktır.

 

V. MADDE 9 - Ä°ÅžVEREN VE Ä°ÅžÇÄ° YÖNÜNDEN SÜRELÄ° FESHÄ° YASAÄžI

Torba Yasanın 9. Maddesi doÄŸrultusunda 4857 Sayılı Ä°ÅŸ Kanunu’na eklenen Geçici 10. Madde[4] ile kanunun yürürlük tarihi olan 17.04.2020 tarihiden itibaren üç ay süre ile iÅŸçi ve iÅŸveren yönünden süreli fesih yasağı öngörülmüÅŸtür. CumhurbaÅŸkanı, anılan üç aylık süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, iÅŸçi ve iÅŸverenin ortak kararı doÄŸrultusunda iÅŸ sözleÅŸmesinin karşılıklı anlaÅŸma ile son bulması anlamına gelen ikale sözleÅŸmelerinin, ikale beyanının hangi taraftan geldiÄŸinin bir önemi bulunmaksızın, kanunun yürürlükte olduÄŸu dönem içerisinde geçerli olacağı ve sonuçlarını doÄŸuracağının kabulü gerekir.

​

1. Fesih Yasağının Uygulama Alanı

Fesih yasağına iliÅŸkin hüküm her ne kadar 4857 Sayılı Ä°ÅŸ Kanunu’na eklenmiÅŸ ise de Geçici 10. Maddenin ilk cümlesinde de ifade edildiÄŸi üzere, fesih yasağı, iÅŸ kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iÅŸ veya hizmet sözleÅŸmeleri için geçerlidir. Bu baÄŸlamda, 5953 Sayılı Kanun, 854 Sayılı Kanun ve 6098 Sayılı Kanun kapsamında çalışanlar bakımından da süreli fesih yasağının söz konusu olduÄŸunu belirtmekte yarar vardır.

 

Belirli süreli iÅŸ sözleÅŸmeleri bakımından ise, sözleÅŸme süresinin 17.04.2020 ile 17.07.2020 tarihleri arasında kendiliÄŸinden sona ermesi durumunda bunun fesih yasağı kapsamında olmadığının kabulü ile sözleÅŸmenin sona ermesinin sonuç doÄŸuracağı kanaatindeyiz. Öte yandan, sözleÅŸmenin iÅŸveren tarafından askıya alınmış olması durumunda askı süresince sözleÅŸme süresinin duracağını kabul etmek gerekir. Aynı ÅŸekilde, sürenin dolması ile kendiliÄŸinden sona erme hali dışında iÅŸveren tarafından 4857 Sayılı Ä°ÅŸ Kanunu’nun 25/II Maddesi haricinde baÅŸkaca bir neden ile belirli süreli iÅŸ sözleÅŸmesinin feshi de yasak kapsamında sayılacaktır.

​

2. Ä°ÅŸveren Tarafından SözleÅŸmenin Süreli Feshi

Torba yasada düzenlenen fesih yasağının uygulanmasına iliÅŸkin olarak önem arz eden bir diÄŸer husus ise süreli feshidir. Bu baÄŸlamda, iÅŸveren tarafından 4857 Sayılı Kanun’un 17. Maddesi hükmü uyarınca yapılan süreli fesihler bakımından iki ayrı soru ortaya çıkmaktadır.

  • Fesih yasağından önce yapılan fesih bildirimlerinin akıbeti ne olacaktır?

  • Fesih yasağı süresi içerisinde iÅŸverence süreli fesih yapılması mümkün müdür?

Fesih Yasağından Önce Yapılan Fesih Bildirimlerinin Akıbeti

Ä°ÅŸveren tarafından, torba yasa yürürlüÄŸe girmeden önce iÅŸçiye bildirim yapılmış olması halinde, ihbar süresinin fesih yasağı dönemi içerisinde iÅŸlemeye devam edip etmeyeceÄŸi hususunda farklı hukuki görüÅŸler söz konusudur.

 

Birinci görüÅŸe göre, torba yasanın yürürlüÄŸe girdiÄŸi 17.04.2020 tarihinden önce yapılan bildirime iliÅŸkin ihbar süresi yasanın yürürlüÄŸe girmesi itibariyle duracaktır. Bir baÅŸka ifade ile, fesih yasağı dönemi içerisinde ihbar süresi iÅŸlemeyecek, yasak döneminin bitiminden itibaren süre kaldığı yerden iÅŸlemeye devam edecektir. Bu durumda, örneÄŸin, iÅŸveren tarafından üç yıldan fazla süreli kıdeme sahip iÅŸçiye yönelik yapılan bildirimin karşı tarafa 10.04.2020 tarihinde ulaÅŸmış olması durumunda, yasanın yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarih itibariyle 8 haftalık ihbar süresinin 1 haftası dolmuÅŸ olacak, kalan 7 haftalık süre ise 17.07.2020 tarihinden sonra iÅŸlemeye devam edecektir ve sözleÅŸme 04.09.2020 tarihi itibariyle feshedilmiÅŸ sayılacaktır.

 

Kanun koyucunun bu hususta açık bir düzenlemesi bulunmamakta olduÄŸundan yoruma açık bir konudur. Ä°kinci bir görüÅŸ ise, irade teorisine dayanmakta ve kanunun yürürlük tarihinden önce yapılan bildirimin karşı tarafa ulaÅŸması ile birlikte sonuçlarının doÄŸuracağından hareketle fesih yasağı içerisinde de ihbar süresinin iÅŸleyeceÄŸi ve sürenin bitimi ile birlikte sözleÅŸmenin feshedilmiÅŸ sayılacağını savunmaktadır.

 

Her ne kadar ihbar bildirimi karşı tarafa ulaÅŸtığı andan itibaren sonuçlarını doÄŸurmakta ise de 4857 Sayılı Kanun’un 17. Maddesi uyarınca, iÅŸ sözleÅŸmesi ihbarın yapıldığı tarihte deÄŸil, ihbar süresinin sona erdiÄŸi tarihte feshedilmiÅŸ sayılır. Bu sebeple, torba yasa ile 17.04.2020 ile 17.07.2020 tarihleri arasında sözleÅŸmenin iÅŸveren tarafından feshedilemeyeceÄŸi hüküm altına alınmış olduÄŸundan, iÅŸveren tarafından yapılan bildirim geçerli olacağı ancak sonuçlarını ertelenmiÅŸ bir ÅŸekilde doÄŸuracağı yönündeki görüÅŸüne katılıyoruz.

 

Burada ayrıca belirtmek gerekir ki, ihbar süresi içerisinde iÅŸveren iÅŸçiyi tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma hakkına sahiptir. Bu durumda, her halükârda, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 432. Maddesi uyarınca hizmet sözleÅŸmesinin askıya alınması halinde bildirim süresi ile askı süresi iç içe geçemeyeceÄŸinden ihbar süresi ücretsiz izin döneminde iÅŸlemeyecektir.

 

Fesih Yasağı Dönemi Ä°çerisinde Ä°ÅŸverence Fesih Bildiriminde Bulunulması

Fesih yasağı süresi içerisinde iÅŸveren tarafından süreli fesih yapılıp yapılamayacağı tartışmalı olan hususlardan bir diÄŸeridir.

 

Bu konuda, ihbar önelinin üç aylık fesih yasağı bitimine denk gelmesi durumunda, yasak süresi CumhurbaÅŸkanı tarafından uzatılmaz ise ihbar öneli sona erdiÄŸinde fesih yasağı da ortadan kalkmış olacağı için feshin gerçekleÅŸeceÄŸi, ihbar önelinin üç aylık yasak süresi içerisinde dolması durumunda ise yasak süresi dolduktan sonra feshin sonuç doÄŸuracağına iliÅŸkin görüÅŸler söz konusudur.

 

Bir diÄŸer görüÅŸ ise, fesih yasağının devam ettiÄŸi süre içerisinde süreli fesih yapılması durumunda, ihbar süresinin fesih yasağının bittiÄŸi tarihten itibaren baÅŸlayacağı, yasak dönemi içerisinde sürenin iÅŸlemeyeceÄŸi yönündedir.

 

Kanunun katı bir ÅŸekilde yorumlanmaması, kanunun amacına aykırılık teÅŸkil edecektir. Ancak, süreli fesih halinde bildirimin karşı tarafa ulaÅŸması ile birlikte irade beyanı açık ve net olarak ortaya konulmuÅŸ olacağından süreli feshin yok hükmünde sayılacağını kabul etmek doÄŸru olmayacaktır. Netice itibariyle, fesih yasağı süresi içerisinde süreli feshin geçerli olduÄŸu ancak sonuçlarının ertelenmiÅŸ bir ÅŸekilde ortaya çıkacağının kabulünün daha isabetli olduÄŸu kanaatindeyiz.

 

3. Fesih Yasağının İşveren Bakımından İstisnası

Fesih yasağının iÅŸveren açısından tek istisnası haklı nedenle feshidir. BilindiÄŸi üzere, sözleÅŸmenin iÅŸveren tarafından haklı nedene dayanılarak feshedilmesi çok sınırlı durumlarda söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple, fesih yasağı dönemi içerisinde haklı nedene dayanılarak iÅŸveren tarafından sözleÅŸmenin feshedilmesi durumunda, sözleÅŸmenin iÅŸveren tarafından sürdürülebilir olup olmadığı genel sözleÅŸme teorisi ve içtihatlar ile belirlenecektir.

 

Bu konuda önemli olan hususlardan birisi de iÅŸverenin iÅŸ akdini haklı nedenle feshetmesi halinde, iÅŸçi tarafından daha sonra açılacak davada, bu feshin esasen haklı nedene dayanmadığının ispat olunması durumunda iÅŸçinin ne tür haklara sahip olacağı konusudur. Bu durumda iÅŸverene geriye dönük idari para cezası uygulanabileceÄŸi konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, iÅŸçinin çalışamadığı dönem bakımından uÄŸradığı zararın tazmin edilip edilemeyeceÄŸi hususu tartışmalıdır. Åžöyle ki, fesih yasağının birinci ayında örneÄŸin 17.05.2020 tarihinde iÅŸveren tarafından iÅŸ akdi haklı nedenle feshedilir fakat daha sonra iÅŸçi tarafından feshin haklı bir nedene dayanmadığı ispat edilir ise iÅŸçinin iki aylık sürede haksız nedenle çalışamadığı durumu ortaya çıkacaktır. Bu tip durumda, iÅŸçinin kıdem ve ihbar tazminatı haricinde çalışmadığı süre açısından ayrıca bir tazminat talep etme hakkının mevcut olacağı kanaatindeyiz. Tazminat miktarının belirlenmesindeki ölçüt ise fesih yasağı döneminde çalışamadığı süre boyunca hak ettiÄŸi aylık ücret olacaktır. Buna karşılık, iÅŸveren söz konusu dönem içerisinde tüm iÅŸçilere ücretsiz izin uygulamış ise iÅŸçinin tazminat hakkının nakdi ücret desteÄŸi tutarı kadar olacağının kabulü isabetli olacaktır.

 

4. Ä°ÅŸçi Bakımından Fesih Yasağının Kapsamı

BilindiÄŸi üzere, iÅŸçinin ücretli izne çıkartılması iÅŸyeri uygulamasıyla oluÅŸan çalışma koÅŸullarında esaslı bir deÄŸiÅŸik hallerinden olduÄŸundan 4857 Sayılı Ä°ÅŸ Kanunu’nun 22. Maddesi uyarınca iÅŸçiye yazılı olarak bildirilmesi ve iÅŸçi tarafından yazılı olarak kabul edilmesi ÅŸartı ile gerçekleÅŸir. Aksi halde, iÅŸçi, sözleÅŸmeyi haklı neden ile feshetme hakkına sahiptir.

 

Torba yasa ile 4857 Sayılı Ä°ÅŸ Kanunu’na eklenen Geçici 10. Madde uyarınca iÅŸçinin bu yöndeki feshi hakkı kısıtlandırılmıştır. Bu baÄŸlamda, iÅŸçi tarafından fesih yasağının kapsamı sadece iÅŸveren tarafından tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına geçilmesi durumu ile sınırlıdır.

 

Ä°ÅŸçinin, ücretsiz izne çıkartılmış olması nedeniyle çalışma koÅŸullarında esaslı bir deÄŸiÅŸiklik olduÄŸunu ileri sürerek fesih yasağı dönemi içerisinde sözleÅŸmesi feshetmesi halinde kanunda iÅŸçi bakımından idari para cezası öngörülmemiÅŸ ise de bu yöndeki fesih, haksız fesih hükümlerine tabi olacağından iÅŸçi kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır.

 

Netice itibariyle, kanunun yürürlükte olduÄŸu dönem içerisinde iÅŸçinin ücretsiz izin uygulaması haricindeki diÄŸer tüm fesih halleri hayattadır. Bu doÄŸrultuda, bildirim yapılarak veya Ä°ÅŸ Kanunu’nun 24. Maddesinde düzenlenen diÄŸer haklı nedenlere dayanılarak yahut evlilik, askerlik gibi nedenler ile iÅŸçi tarafından sözleÅŸmenin feshedilmesi mümkündür. Tüm bu hallerde de iÅŸçi nakdi ücret desteÄŸinden yararlanabilecektir.

 

Burada da belirtmek gerekir ki, ihbar süresi içerisinde iÅŸverenin ücretsiz izne çıkarması durumunda 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereÄŸince ücretsiz izin dönemi içerisinde geçen sürede, ihbar süresi iÅŸlemeyecektir.

​

5. Ä°ÅŸverenin Tek Taraflı Ücretsiz Ä°zin Uygulama Hakkı

Kanun koyucu bir tarafta iÅŸverene fesih yasağı getirmekte, diÄŸer tarafta ise tek taraflı ücretsiz izin hakkı tanımaktadır. Bu nedenle, tek taraflı ücretsiz izin hakkı ile fesih yasağının paralel bir ÅŸekilde yorumlanmasının isabetli olacağı kanaatindeyiz. Åžöyle ki, iÅŸverene getirilen fesih yasağı hiçbir koÅŸula baÄŸlanmadığı gibi ücretsiz izin hakkı da hiçbir ÅŸart ve koÅŸula baÄŸlanmamıştır. Dolayısıyla, iÅŸverenin tek taraflı ücretsiz izin hakkı COVID-19 salgın hastalığının neden olduÄŸu etkiler ile sınırlı deÄŸildir. DiÄŸer bir ifadeyle, salgından etkilenmemiÅŸ olan iÅŸveren de tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına geçme hakkına sahiptir.

 

Öte yandan, bu konuda dikkat edilmesi gereken husus, ücretsiz izin uygulamasının hakkın kötüye kullanımı, çeliÅŸkili davranma yasağı ve eÅŸit davranma borcuna aykırılık teÅŸkil edip etmediÄŸinin tespitidir. Dolayısıyla, her somut olayın özellikleri nazara alınarak deÄŸerlendirilme yapılmalıdır. Ä°ÅŸverenin ücretsiz izin uygulamasının anılan ilkelere ayrılık teÅŸkil ettiÄŸinin tespiti durumunda iÅŸçi tarafından sözleÅŸmenin haklı nedene dayanılarak feshedilebilmesi durumu söz konusudur.

Ä°ÅŸveren tarafından ücretsiz izin tam zamanlı veya kısmi süreli olarak uygulanabilir. Çalışılan dönemde iÅŸveren tarafından tam ücret ödenecek, ücretsiz izinli olunan günler bakımından nakdi ücret desteÄŸi fondan karşılanacaktır.

 

Ä°ÅŸverenin tek taraflı ücretsiz izin uygulamasına geçme hakkı üç ay ile sınırlı olup bu sürenin sonunda ücretsiz izin kendiliÄŸinden devam etmeyecektir, ücretsiz iznin devamı için sürenin bitiminde iÅŸçinin açık ve yazılı rızasının alınması gerekecektir.

Anılan süre, CumhurbaÅŸkanı tarafından altı aya kadar uzatılabilecektir.

 

SONUÇ

COVID-19 salgınının toplum saÄŸlığı ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve bertaraf etmek amacıyla 7244 Sayılı Torba Yasa ile birçok alanda düzenlemeler yapılmıştır.

Ä°ÅŸçi ve iÅŸveren iliÅŸkisi çerçevesinde yapılan düzenlemelere iliÅŸkin usul ve esasları belirlemek ve uygulamaya iliÅŸkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermek hususunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

 

[1] MADDE 2 – (1) Yeni koronavirüs (Covid-19) salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle;

ı) 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Ä°ÅŸ SözleÅŸmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iÅŸ sözleÅŸmelerinin yapılması, toplu iÅŸ uyuÅŸmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta iliÅŸkin süreler bu maddenin yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten itibaren üç ay süreyle uzatılmıştır. CumhurbaÅŸkanı, bu bentte yer alan üç aylık süreyi bitiminden itibaren üç aya kadar uzatmaya yetkilidir.

[2] GEÇÄ°CÄ° MADDE 24 – Bu maddenin yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihte iÅŸ sözleÅŸmesi bulunmakla birlikte 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca iÅŸveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneÄŸinden yararlanamayan iÅŸçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 51 inci madde kapsamında iÅŸ sözleÅŸmesi feshedilen ve bu Kanunun diÄŸer hükümlerine göre iÅŸsizlik ödeneÄŸinden yararlanamayan iÅŸçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluÅŸundan yaÅŸlılık aylığı almamak kaydıyla ve 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya iÅŸsiz kaldıkları süre kadar, Fondan günlük 39,24 Türk lirası nakdi ücret desteÄŸi verilir. Yapılan ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılamaz.

Birinci fıkra kapsamında ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteÄŸinden yararlanan iÅŸçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde iÅŸverene, bu ÅŸekilde çalıştırılan her iÅŸçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin iÅŸlendiÄŸi tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında çalışma ve iÅŸ kurumu il müdürlüklerince idari para cezası uygulanır ve ödenen nakdi ücret desteÄŸi ödeme tarihinden itibaren iÅŸleyecek kanuni faizi ile birlikte iÅŸverenden tahsil edilir.

Bu madde kapsamında nakdi ücret desteÄŸinden yararlananlardan 5510 sayılı Kanuna göre genel saÄŸlık sigortalısı veya genel saÄŸlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduÄŸu kiÅŸi kapsamına girmeyenler, aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel saÄŸlık sigortalısı sayılırlar ve genel saÄŸlık sigortasına iliÅŸkin primleri Fondan karşılanır.

Bakanlık, nakdi ücret desteÄŸine iliÅŸkin ödeme usul ve esaslarını belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına iliÅŸkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir.

[3] GEÇÄ°CÄ° MADDE 25 – Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle iÅŸverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma baÅŸvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, iÅŸverenlerin beyanı doÄŸrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleÅŸtirilir. Ä°ÅŸverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte iÅŸverenden tahsil edilir.

[4] GEÇÄ°CÄ° MADDE 10 – Bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iÅŸ veya hizmet sözleÅŸmesi, bu maddenin yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diÄŸer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında iÅŸveren tarafından feshedilemez.

Bu maddenin yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere iÅŸveren iÅŸçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, iÅŸçiye haklı nedene dayanarak sözleÅŸmeyi fesih hakkı vermez.

Bu madde hükümlerine aykırı olarak iÅŸ sözleÅŸmesini fesheden iÅŸveren veya iÅŸveren vekiline, sözleÅŸmesi feshedilen her iÅŸçi için fiilin iÅŸlendiÄŸi tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.

bottom of page